man playing guitar

Can, Could & Be Able To Arasında Ne Fark Var?

Başlıkta adı geçen kavramları anlayabilmek için, öncelikle Modal Verb Nedir? sorusuna cevap vermek gerekir. Modal Verb cümleye ek anlamlar katan kelime veya kelime gurubudur. En çok bilinenleri can, could, may, might shall, should … vb dir.

Modallar anlattıkları zaman dilimlerine göre ikiye ayrılır; Present, Past. Burada Present‘tan kasdedilen günümüz ve gelecektir. Past‘tan kasdedilen geçmiştir. Örneğin; “can” present bir modaldır ve kullanıldığı cümleye göre günümüz veya gelecek zaman anlamı verebilir. Günümüzü mü geçmişi mi anlattığını kendisinden önce veya sonra gelen cümleye göre, bazen de konuşmanın veya yazının tamamından anlarız.

Modalların bazıları hem Present hem de Past olabilir. Ama farklı anlamlara gelir. Örneğin; “I could play the guitar when I was seven years old” cümlesinde geçmiş yetenek anlamında kullanılan could Past bir modalken, “Could you help me?” cümlesinde Present bir modaldır. Yine bir modalın Present mi yoksa Past mı olduğunu daha çok içinde bulunduğu metinden anlarız.

Modalların büyük bir kısmı birden fazla anlam içerir. Örneğin, can yetenek, ihtimal, izin ve rica anlatabilir. Kısaca, “I can play the guitar” cümlesinden şu anlamlar çıkabilir;

1) Gitar çalma yeteneğim var.

2) Gitar çalma ihtimalim var.

3) Gitar çalma iznim var..

Peki hangisi olduğunu nereden anlayacağız? Yukarıda defalarca söylendiği gibi içinde kullanıldığı metinden çıkaracağız.

Can, Could ve Be Able To arasında ne fark var?

Can, could ve be able to yetenek bakımından karşılaştırılacaktır. Hem Can hem de Could‘un birden fazla anlamı var. Ama bu üçü bir araya ancak yetenek anlamında kullanıldıkları zaman bir araya gelirler. Bu nedenle konu başlığımız ability (yetenek).

Öncelikle can‘den başlayalım. Can Present bir modaldır. Yani anlam olarak günümüzü ve geleceği anlatır. I can play the guitar cümlesi genel olarak bir yeteneği anlatmak için kullanılır. Türkçe’ye çevirirken “Gitar çalabilirim” diye çeviririz ama sorularda karışılaştığımızda “Gitar çalabilme yeteneğim var” diye düşünürüz. Düşünürken araya bir yetenek kelimesini eklemek soruları çözmeyi kolaylaştırır.

Şimdi de be able to‘ya bakalım. Be able to’nun başındaki be kullanıldığı zamana göre çekime girer. Geçmişten bahsediyorsak was/were able to olur, günümüzden bahsediyorsak am/is/are able to olur, gelecekten bahsediyorsak will be able to olur. Be able to kullanıldığı cümleye zorluklarla, uğraşarak, zahmet çekerek, sıkı çalışarak başarma anlamı katar.

Sıra could‘da. “Could Can’in geçmiş halidir” cümlesi yanlış bir cümledir. Öncelikle bu cümleyi düzeltelim. “Could yetenek anlamında kullanıldığı zaman Can’in geçmiş halidir.” Çünkü Could yetenek anlamında kullanılmadığında, diğer anlamlarda kullanıldığında Present Modal olabilmektedir. Örneğin, “Could you help me?” cümlesinde Can’den uzaktan yakından alakası yoktur ve Present Modal’dır.

Can, Could ve Be Able To’nun YETENEK Anlamında örneklerle karşılaştırılması.

Aşağıda üçünün sırasıyla gelecek, günümüz ve geçmiş anlamında karşılaştırmalı örneklerini bulacaksınız.

Gelecek anlamında YETENEK

  • I can play the guitar.
  • I will be able to play the guitar.

Birinci Cümle; Can kendi içerisinde gelecek anlamı taşıdığı için ayrıca will gibi bir gelecek takısına ihtiyaç duymaz. Ama bu cümlenin geleceğimi yoksa geçmişi mi anlattığını anlamak için içinde bulunduğu metne bakmak gerekir. Bahsedilen gelecekte bir yeteneğe sahip olacağımızdır.

İkinci Cümle; be able to‘nun be‘si çekime girebildiği için will be able to şeklinde kullanılabiliyor. İki cümle arasında ciddi bir anlam farkı yok. İki cümle de birbirinin yerine kullanılabilir. Ama Will be able to dediğimizde başarma anlamı vurgulanmış olur.

Günümüz anlamında YETENEK

  • I can play the guitar.
  • I am able to play the guitar.

Birinci Cümle; Gitar çalmak benim için sıradan bir eylem. Daha önce defalarca gitar çaldım artık gitar çalmak benim için hiç zorlanmadığım, sıradan, doğal bir eylem. Dolayısıyla aslında pek çok gitar çalma eylemini kasdediyoruz.

İkinci Cümle; 1) Gitar çalmak benim için çok zor bir eylem, çok zorlanıyorum. 2) Gitar çalmak benim için sıradan bir eylem olabilir ama sıradışı bir durumdan bahsediyordur. Örneğin; 100.000 kişinin karşısında gitar çalabilirim gibi. Burada normalde gitar çalmak zor olmasa da bu kadar büyük bir kalabalık karşısında çalmanın benim için zor olduğu anlamını vurgulamış oluyorum. Can’in aksine burada tek bir gitar çalma eyleminden ve manage to (başarmak) kavramından bahsediyoruz.

Geçmiş anlamında YETENEK

  • I could play the guitar.
  • I was able to play the guitar.

Birinci Cümle; Geçmişte gitar çalabilirdim. Genellikle bu cümle when I was eight years old gibi bir cümleyle devam eder. Geçmişte doğal olarak yapılan, sıradan, defalarca yapılmış bir yetenekten bahsediyor. Dolayısıyla eylem sayısı birden fazla defalarca yapılmış.

İkinci Cümle; Günümüz anlamında YETENEK maddesindeki be able to ile ilgili söylediklerimizi aynen geçmişe aktarıyoruz ve başarma anlamı vurgulanmış oluyor. Eylem sayısı TEK.

Sonuç

  • Can’in ve Could’un zamanlara göre çekimi yoktur, ama “be able to”‘nun vardır.
  • Be able to kullanıldığı zaman cümleye zorlukla bir defa başarmak anlamı katar.
  • Can ve Could’un yetenek anlamı dışında da kullanımları vardır ama şu an konumuz YETENEK (ABILITY) olduğu için değinmiyoruz.

Saygılar Selamlar