white printer paper

Present Perfect ile Past Simple Arasındaki Fark nedir?

Türkçede altı tane zaman varken İngilizcede yardımcı zamanlarla birlikte 24’e yakın zaman vardır. Bu nedenle Türkçedeki bir zaman İngilizcedeki birden fazla zamanla karşılanabilir. Bu da dil öğrencilerinde büyük bir kafa karışıklığına neden olur? Bu yazımda zamanlar konusunda dil öğrencilerinin en çok zorlandıkları Present Perfect ve Past Simple arasındaki farktan bahsedeceğim. Keyifli okumalar…

İki zaman neden birbirine bu kadar karışır?

Kısaca söylemek gerekirse her iki zamanda yazılan cümlenin Türkçe çevirisi aynıdır. Örneğin:

I slept (Past Simple) Uyudum.
I have slept. (Present Perfect) Uyudum.

Her iki cümlenin çevirisi aynı olmasına rağmen Past Simple ve Present Perfect arasında anlam bakımından çok büyük farklılıklar vardır. Ayrıca bu farklılıklar İngilizce üzerine hemen her türlü sınavda sorulur. Bu nedenle öğrenilmesi son derece gereklidir.

Aradaki farlılıkları örneklerle açıklayalım

Her şeyden önce Past Simple Past (Geçmiş) bir zamandır, ama Present Perfect Present (Günümüz) bir zamandır. Dolayısıyla Past Simple geçmişi, Present Perfect günümüzü ilgilendirir. Şimdi örneklere geçelim;

I walked in the park two days ago.
I have walked in the park several times.

Past Simple’da olayın zamanı bellidir. Yani ne zaman olduğunu biliriz. Birinci cümlede “two days ago” olayın olduğu zamandır. İkinci cümlede ise olayın zamanı değil kaç defa yapıldığı önemlidir. Başka bir şekilde söyleyecek olursak eğer geçmişte olan bir olayın, oluş zamanını belirteceksek Past Simple kullanılır. Hatta şöyle diyebiliriz; Past simple’de olayın ne zaman olduğu, Present Perfect’te ise olayın kendisi önemlidir.

I had a traffic accident.
I have had a traffic accident.

Bu madde belki de bu zamanın en çok sorulan özelliği. Past Simple’da söylenen olaylar geçmişte olmuş ve günümüzde artık etkisi kalmamıştır. Ancak Present Perfect’te söylenen olaylar geçmişte olmasına rağmen günümüzü etkilemeye devam eder. Bu ayrımı yapmanın çok kolay bir yolu vardır. Dışarıdan gelen bir kimse biz söylemeden olayı anlayabiliyorsa Present Perfect, anlayamıyorsa Past Simple kullanılır. Örneğe gelecek olursak; birinci cümlede trafik kazası geçirmiş ama artık kendisi söylemeden trafik kazasının bir etkisini anlayamıyoruz. Belki de 10 sene önceki bir trafik kazasından bahsediyor. İkinci cümlede ise trafik kazası yaşamış ve hala etkisi devam ediyor. Örneğin, ayağı kırık olabilir, hastanede yatıyor olabilir, sonuç olarak bir şekilde olay hayatını etkilemeye devam ediyordur. Bu konunun daha iyi anlaşılması için bir örnek daha veriyorum.

I washed the car.
I have washed the car.
Soru: Hangisinde araba temiz?

Birinci cümlede arabayı yıkamış ama artık günümüzü etkilemiyor. İkinci cümlede arabanın yıkanmış olması günümüzü etkilemeye devam ediyor. Bu nedenle temiz olan ikinci cümle. Dışarıdan gelen bir kimse biz söylemeden arabanın yıkanmış olduğunu ikinci cümleden anlayabilir.

The milkman didn’t come this morning.
The milkman hasn’t come this morning.

Bu özellik pek bilinmeyen bir özelliktir. Past Simple’da cümlenin sonunda verilen zaman dilimi tamamlanmıştır. Yani sütçü gelebilir ama artık sabah gelemez çünkü saat öğleden sonraki bir saattir. İkinci cümlede ise sütçü gelmedi ama hala gelebilir anlamı vardır. Çünkü sabah sona ermedi. Belki saat sabah 10.00 civarıdır. Belki de yarım saat sonra gelebilir.

Shakespeare wrote many plays.
John has written many plays.

Past Simple’da söylenen olaylar artık tekrarlanamazlar. Present Perfect ile söylenen olaylar tekrarlanabilir. Birinci cümlede Shakespeare artık öldüğü için yeni oyunlar yazamaz, ama John yaşadığı için tekrar yeni oyunlar yazabilir.

I have been to İzmir.
I have gone to İzmir.
I went to İzmir.
Soru: Hangi cümle İngilizce kurallarına göre yanlıştır?

Bu özellik bir mantık hatasından kaynaklanmaktadır. Yukarıdaki üç cümlede de İzmir’e gittiğimizi anlatmaya çalışıyoruz. Ancak ikinci cümlede bir mantık hatası var. I have gone to İzmir. dediğimizde, hem İzmir’deyim hem de buradayım anlamı çıkıyor ki bu mantık hatasıdır. Bir kimse aynı anda iki yerde olamaz. Bu yanlışlığı gidermek için ya birinci cümledeki gibi fiili değiştirmemiz yada son cümledeki gibi zamanı değiştirmemiz gerekir. Bu mantık hatası I, you, we özneleriyle olur. Diğer öznelerle böyle bir sorun yoktur ama anlam değişikliği olur. John has gone to lunch (John öğle yemeğine gitti ve henüz dönmedi.), John has been to lunch (John öğle yemeğine gitti ama geri geldi.

I lived in Ankara for 2 years.
I have lived in Ankara for 2 years.
Soru: Hangisinde şu an Ankara’da yaşıyorum?

Birinci cümle artık günümüzü etkilemediğine göre, diyelim ki 10 sene önce Ankara’da bir kaç yıl yaşadım. Ama artık yaşamıyorum. İkinci cümlede ise Ankara’da yaşamaya devam ediyorum.

Sonuç

Yukarıda anlatılan farklılıklara baktığınızda iki zamanı artık karıştırmayacağınızı umuyorum. Denemek için internetten iki zaman arasındaki farkları gösteren alıştırmaları yapmanız yeterli. Bunun için tek yapmanız gereken arama motoruna “Present Simple & Past Simple comparison interactive exercises” yazmanız yeterli.

Saygılar Selamlar