white fogs on mountain filled with snow

İngilizce’de Geçmiş Zamanlar Nelerdir?

Bu yazımda İngilizce’deki geçmiş zamanlara genel bir bakış atmanızı istiyorum. İngilizce’de geçmiş zamanların karışık olmadığını oldukça kolay olduğunu bu yazıyla göreceksiniz. Bu yazımda detaylara girmeden genel olarak Past Simple, Past Continuous, Past Perfect zamanlarından bahsedeceğim. Keyifli okumalar…

İngilizce’deki geçmiş zamanlar

Öncelikle işe babadan başlamak gerekir. Geçmişte en baba zaman Past Simple’dır. Geçmiş deyince en çok kullanılan zaman bu zamandır. Past Simple’ı büyük bir küme kabul edersek, diğer geçmiş zamanları da bu zamanın alt kümeleri gibi düşünebiliriz.

Past Continuous eylemin devam etmesi kavramının geçmişe taşınmasıdır. Bu zamanı tek başına değil de daha çok bir olay olurken, bir eylemin ortasında olduğumuzu anlatmak için kullanırız.

Past Perfect ise tek başına kullanılmaz. Past Perfect kullanmak için yanında bir Past Continuous veya Past Simple cümleye ihtiyaç duyar. Bu nedenle genellikle bağlaçlarla kullanılır.

Geçmiş zamanların örneklerle karşılaştırılması

  • I called my father.
  • While I was walking in the park, I called my father.
  • After I walked in the park, I called my father.

Birinci cümle: Geçmişte yürüme eylemi gerçekleşmiş ve bitmiş.
İkinci cümle: Geçmişte bir eylem olurken (bir eylemin ortasındayken), yürüme eylemini kasdediyoruz, başka bir eylem bu eylemi kesiyor, yani babamı aramam.
Üçüncü cümle: İki tane eylem var. Birincisi parkta yürümek, ikincisi babamı aramam. Parkta yürümem daha eski, daha önce olan bir eylem.

Sonuç

İngilizce’de geçmiş zamanlar bu kadar kolay. Gözünüzde büyütmenize gerek yok. Bu açıklamalar İngilizce içerik tüketmeniz için son derece yeterli. Zaman içerisinde daha fazla ayrıntıya ihtiyaç duyarsanız dili İngilizce olan dilbilgisi sitelerinden yardım alabilirsiniz.

Saygılar Selamlar